1. Kalp Lataifi
Nübüvvet ve kalp ilmi Adem Safi Allah'a verilmiştir.
Et parçasına Urducada (del) kalp ,Arapçada ise (fuad) denir.Ve yürekle beraber olan mahluka kalp denir. Peygamberliği ve ilmi Hz. Âdem'e ulaşmıştı.Hadiste kalp ile yürek arasında fark olduğu belirtiliyor.Bu dünyaya nasut dünyası denir. Bundan başka da alem vardır. Yani Melekut alemi, Ankabut alemi, ceberut alemi, Lahut alemi,Vadet alemi, ve Ahadiyet alemi.
Bu dünyalar, ateş topu Dünya dünyasında patlamadan önce vardı. Ve özellikleri eskisi gibiydi.Melekler ruhlarla birlikte yaratılmışlardır, ama ruhlar ve melekler zaten kendi alemlerinde var olmuşlardır ve daha sonra evrendeki diğer gezegenler de yaratıldı.Bunlardan bir kısmı yok edildi, bir kısmı ise bekletildi.bu mahluklar yani Lataif ve meleklerin ruhları emr-i kün dan 70 bin yıl önce yaratılmıştı,Ve bunlardan kalp, sevgi mekânına konulmuş ve insanın Allah ile irtibatı onun vasıtasıyla sağlanmıştır.ve bu insanın Allah ile irtibatı onunla bağlanmıştır. Allah ile kulu arasında telefon operatörü görevi görür. sebebler ve ilhamlar insana bununla gelir. Dipnot: Bir Delil (ilahi delil/akıl) her zaman İlham İle birlikte gelir. Bir Dalil'le birlikte gelmeyen İlham sahih değildir.
Lataif'in ibadeti da onun aracılığıyla Arşa ulaşırken, bu varlığın kendisi Malkut'un ötesine geçemez, yeri Huld'dur.Onun ibadeti de insanın içindedir, tesbih de insanın yapısındadır. Hatta Allah'a ibadet etmeyenler bile cennette pişman olacaklardır. Çünkü Allah şöyle buyurmuştur: Bunlar, kendilerini iyilik yapanlarla bir tutacağımızı mı saniyorlar? Çünkü insan kalbi Cennette de Allah'ı anar. Dipnot: Huld, cennetin en düşük derecesidir.
Bedensel ibadet ölümden sonra sona erer. Kalpleri ve yetenekleri Allah'ın nuruyla güçlü olmayanlar kabirlerinde sıkıntı halinde kalırlar veya helak olurlar ve parlak ve güçlü lataifler iliyyin alemine giderler.mahşer gününden sonra başka vücut verilecek, o zaman bu Latayifler de insan ruhuyla buluşan ölümsüz velilerin bedenine girecekler. Bu dünyada Allah'a ibadet edenler, oraya gittiklerinde bile orada Allah’ı anmaya devam edecekler ve dereceleri artmaya devam edecektir. Ve burada kalbi kör olan orada da kör kalacaktır. Çünkü hareket alanı bu dünyaydı ve bir yere yerleşecekler. Hristiyanlar, Yahudiler dışında Hindu dini de bu yaratıklara inanmaktadır. Hindular onlara şakti, Müslümanlar ise Lataif diyor.
Kalp, yüreğin beş santim solundadır. Bu yaratıkliğin rengi sarıdır. Farkındalığıyla kişi gözlerindeki sarı ışığı hisseder. aslında bir çok Kamil evliyalar o lataiflerin rengiyle insanları şifalendirmektedir. Çoğu insan kalbinin sesini dinler.
Kalpler doğruysa neden bütün kalpler bir değil? Sıradan bir insanın kalbi faydası bulunmadığı sanobari'dir ve nefs ve hannas hakimiyeti veya açık sözlüluğu nedeniyle yanlış karar da verebilir. Sanobar kalpte güven cehalettir. O kalpte Allah'ı zikretmeye başlayınca, iyiyle kötüyü birbirinden ayırır buna Kalp Selim denir, sonra zikrin çokluğundan dolayı yüzü Rabbine döner, buna Kalp Münib denir.Bu kalp kötülüğü durdurabilir ama karar veremez.Sonra Allah Teala'nın tecellileri o kalbe inmeye başlayınca, o kalbe şehit denir. Hadis: Allah'ın rahmeti kırık kalplere ve kırık kabirlere iner. İşte o zaman sus ve kalbin ne diyorsa onu kabul et. Zira tecelli ile nefsin mutmainne olur ve Allah hablul-verid olur. Sonra Allah buyurur ki: "Ben onun konuştuğu dili, tuttuğu eli olurum."